Gel yaklaş; adımını at içeriye.
Masal adını duymuş çoktan,
aralar kapısını sana nazikçe.
Yaşlı meşenin koyu gölgesi altında
ateş yanar kor hâlinde;
üzerinde çaydanlık
mırıldanır eski hikâyeleri
tanıdık bir dilde.
Ve bekler seni;
bir bardak çay,
birkaç düş,
birkaç hikâye
ve bir de zamanla dost olmuş
sabırlı bir bilmece.
Ve bilirsin,
her masal başlar
kapısından ilk adımı atan
senin gibi cesur bir gezginle. 🌙✨

Bazı kapılar çağrıldığında açılır.
Bazı yollar adım bekler.
Başlangıç burası.

Hoş Geldin Gezgin!
Çayırın kapısı aralık hafifçe.
Hayal kurmaya hazırsan, çağırır seni usulca içeriye.
(Şu anda Çayır Haritası’ndasınız.)

Bazı patikalar ancak adı anıldığında belirir.
Bazı hikâyeler seslendirildiğinde uyanır.
Bu masal, anlatılması gerektiği için açılır.
Ve işte, masal burada başlar.

Çayırlardan, yamaçlardan ve unutulmuş patikalardan toplanan;
mevsimleri geldiğinde sessizce açan çiçekler.
Bazıları yalnızca bir kez görünür,
bazıları ise hatırlayanlara kendini gösterir.

Yavaşça toplanmış nesneler,
özenle yerleştirilir
ve kendi zamanlarında konuşmaları için bırakılır.
Burada hiçbir şey dikkat çekmek için düzenlenmez.
Her şey fark edilmesini bekler.

Yağlar ısınır,
renkler toplanır,
zaman yavaşlar.
Burada işler aceleyle yapılmaz.
Her şey kendi sırasını bilir.

Mevsimler boyunca usulca açılan sayfalar.
Her biri zamanın ritmiyle ilerler;
kimi zaman bir fotoğrafı,
kimi zaman kısa bir notu taşır.
Yavaşlamaya,
biraz vakit geçirmeye
ve bakmaya davet eden bir dergi.

Bir tutam masal,
birkaç patates,
sıcak çay
ve Bilbo’nun maceralarından kalma kırıntılar.
Bu bir öğün değil,
biraz daha kalmak için bir bahane sanki! :))

Zamanla toplanmış küçük şeyler.
Neye yaradığı belirsiz,
ama bakıldığında hatırlatan.
Burada hiçbir şey açıklanmaz.
Sadece yerini alır.

Ara sıra gelen kısa notlar.
Yeni patikalar, küçük hatırlatmalar
ve çayırlardan düşen haberler.
Acele etmez.
Uygun bir vakti bekler.

Elde yapılan
küçük parti işler..
Zamanla olgunlaşan türlü türlü şeyler.
Burada hiçbir şey aceleye gelmez.
Dükkan zaman zaman, eski bir büyüyle kendiliğinden açılır.

Her yol bir soruyla başlar;
merak, gizli kalması gerekeni açığa çıkarır.
Kimi zaman bir not,
kimi zaman oyunbaz bir sır…
Her defasında yeni bir eşiğe varılır.
Aman dikkat!
Adımlarınızı usulca atın burada.
Ne uykulu bir taş değsin ayağınıza
ne de unutulmuş harfler düşsün başınıza.
Bu çayır hâlâ filizleniyor.
Şarkısı tamamlanmadı daha. 🌱
Bu sayfaları okumaya başlamadan önce
rahat bir köşeye geçin.
Yanınıza çay ya da kahve alın
ve maceraya öyle başlayın.
Kelimeler bazen yer değiştirir;
bu normaldir.
Rüzgârın oyunudur,
dilin masala dönüşme hâlidir.
Cümleleri biraz dolaştırır gizlice,
sonra hepsini yerlerine bırakır,
sessizce.
Uzun kalırsanız burada
hafif bir gülümseme,
dalgın bakışlar
ve şiirsel düşünceler görülebilir.
Sayfalar küçük ekranlarda da okunur.
Ama çayırlar daralır,
harfler küçülür,
bazı şeyleri görmek zorlaşır.
Ve unutmayın,
burada kimse size
hikâyelerin kısa olduğunu
ya da yolların kolay bulunduğunu söylemedi.
O yüzden şikâyet etmeyin. :))
Çayır haritası,
bir pusula gibi yol gösterir.
Haritaya gerek kalmadan dolaşın,
oyalanın,
geri dönün.
Kaybolursanız da
başlangıç sayfası
her zaman bekler sizi sabırla.
Aradığınızı bulamazsanız
bir fincan çay hazırlayın
ve yeniden deneyin.
Belki cevap,
çayın tüten buharında belirir.
Lütfen hikâyeleri yüksek sesle okumayın.
Komşular duyarsa,
ne düşüneceklerini kim bilir. :)))
Bu sayfalar en iyi
gecenin sessiz saatlerinde,
uykuya dalmadan hemen önce okunur.
Her sayfa
küçük bir ayrıntı saklar.
Bir kelime, bir iz,
bazen de beklenmedik
bir çalma listesi çıkar karşınıza.
Çayır iki dilli bir şarkı söyler:
Türkçe ve İngilizce.
Bazen de Elfçe. 🌙✨
Dil çeşitliliği küçük karmaşalara yol açabilir.
Ama fark edilir edilmez,
usulca düzeltilir.
Gökten üç elma düştü.
Biri gerçeklere,
biri hayallere,
biri de haritalarda görünmeyen,
ama yolunu bilenlere açılan yere.
Meadow Wanderer bazen bir anlatıcıdır,
bazen yürüyen bir gölge,
bazen de
bir masaldan ibaret
bir figürdür sadece.
Bu çayırda,
anlatılanların bir kısmı yaşanmıştır,
bir kısmı düşlenmiştir,
ve bir kısmı da
anlatıldığı hâline dönüşmüştür.
Gerçek ile hayal
çoğu zaman aynı patikadan yürür.
Nerede ayrıldıklarını sormak serbesttir.
Cevabı bulmak ise okuyana aittir.
Nai i vendë lúmë siluva. ✨
Saklı olan, vakti gelince açılsın kendiliğinden.
Burada zaman acele etmez.
Yavaşlayın.
Soluklanın.
Ve siz de bu hikâyeye katılın.
✧ Bu sayfalar, nöro-çeşitliliğin renkleriyle ışıldayan tüm zihinlere adanmıştır.
Meadow Wanderer
Dikili, İzmir, Türkiye
© 2023–2025 Meadow Wanderer
ALL TEXTS AND ARTWORK ARE PROTECTED. TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
.png/:/cr=t:8.5%25,l:0%25,w:100%25,h:80.81%25/rs=w:515,h:234,cg:true)
TR
Burada size daha iyi bir deneyim sunabilmek için yalnızca temel çerezleri kullanıyoruz. Daha fazla bilgi için Çerez Politikamıza göz atabilirsiniz.
EN
We only use essential cookies to make your experience here smoother. For more details, you can check our Cookie Policy.