Ne saklanır içlerinde; hangi sırlar, hangi masallar, hangi garip şeyler?
Bir sandığın kapağını araladığınızda ya da eski bir çekmeceyi açtığınızda,
belki de bir zamanlar Avrupa’da ortaya çıkan o “Nadire Kabineleri”nin ruhuna dokunursunuz.
Kimi zaman bir sandık, kimi zaman bir oda dolusu doğa harikası ve büyülü nesneyle dolu çekmeceler…
Kurutulmuş egzotik bitkiler, deniz kabukları, mercanlar,
garip taşlar, fosiller, böcekler, minyatür objeler ve bazen de bir hayalin kalıntısı—
tek boynuzlu at diye anlatılan bir narval dişi gibi!
Bunlar, bilgiyle efsane, hayal ile gerçek arasında salınan koleksiyonlar;
her köşesinde yeni bir hikâye fısıldayan,
her sahibi için başlı başına bir evren, sırlarla dolu bir masal sandığıdır..
Her yaprağı, her taşı, her deniz kabuğunu
nazikçe toplarız;
doğanın sırrına, döngüsüne
saygı göstermeye özenle çalışırız.
Yaban çiçeklerini, özellikle endemik türleri tanır,
korumamız gerekenleri sadece fotoğraflar,
bazı güzellikleri ise yalnızca hayranlıkla izleriz.
Soğanlı bitkilere dokunmayız.
Sanat ve bilim uğruna
örnek topladığımızda bile
çok azıyla yetiniriz:
On çiçekten birini,
ya da bir deniz kabuğunu;
ve çoğu zaman cam, taş, dal parçalarını seçeriz.
Kuş yuvaları ise
ya rüzgârla yere düşmüş,
ya da zamana teslim olmuş ağaçlardan gelir;
hiçbir canlıya zarar vermeden,
özenle ve sabırla toplanır.
Bizim için sürdürülebilirlik bir seçim değil,
doğayla barış içinde yaşamanın vazgeçilmez kuralıdır.
Biliyoruz ki,
her dokunuşumuz bir iz bırakır;
bu yüzden seçtiğimiz yol
nazik, zararsız ve dostça olmalı.
Presleyerek Kurutma (En yaygın yöntem)
Havada Asarak Kurutma
Kum veya Silika Jel ile Kurutma
Malzemeler:
– Bitki presi (veya iki tahta parça, karton, kurutma kağıdı ve cırtlar)
– Kurutma kağıdı / gazete / kâğıdı
– Lastik ya da cırtlı bağ veya saplama, kelebek ve ona uygun röle.
– Düz bir yüzey ve ağırlık (kitap olabilir)
Uygulama:
İstediğin şirin notu da ekleyebilirsin bence..
Bu çiçekle gün batımında karşılaştık gibi..
Cam çerçeveler:
İki cam arasına yerleştirilmiş bir çiçek, küçük bir sanat eserine dönüşür.
Duvara asabilir, ışığın doğrudan vurmadığı bir köşeye koyabilirsin. (Güneş ışığı renkleri soldurabilir.)
Herbaryum defteri veya kişisel günlükler:
Çiçeklerini sayfalara yerleştirerek, yanına notlar düşebilir, tarihler, çizimler ya da kısa şiirler ekleyebilirsin.
Kolajlar ve botanik kartlar:
Preslenmiş yaprak ve çiçeklerle kartpostallar, ayraçlar veya küçük tablo kolajları oluşturulabilir.
Gölge kutuları (shadow box):
Daha üç boyutlu bir görünüm için küçük dallar, tüyler ve el yazısı etiketlerle birlikte sergilenebilir.
Bir doğa vitrini gibi…
Wardian Kutusu
19. yüzyılda ortaya çıkan Wardian kutuları, bitkilerin uzun yolculuklarda canlı kalmasını sağlamak için tasarlanmış cam ve metalden minik seralardı.
Bu küçük cam dünyalar, egzotik bitkilerin okyanus ötesine taşınmasına ve şehir evlerinde tropik bir doğa köşesi yaratılmasına imkân verdi.
Wardian kutuları; keşfetmenin, korumanın ve doğayı evde yaşatmanın zarif bir simgesi olarak nadire kabinelerinin özel parçalarından biri olmuştur.
Bugün de bu tür cam kutular bitkileri korumak ve sergilemek için idealdir.
Toplama ve Seçim. Doğanın sunduğu her parça bir hikâyedir; tohum kapsülleri, kırılmış yapraklar, yumuşak çalılar ve küçük böcekler..Her biri yaşam döngüsünün bir parçasıdır. Toplarken nazik olmalı, doğaya zarar vermemeli; endemiği, nadiri ve koruma altındakileri tanımalı, sadece izin verilenlerden seçmeli. Evde yapılması zahmetlidir, ama estetik sonuçlar verir.
Kurutulmuş Bitkiler ve Yapraklar: Pres yöntemiyle doğal formu ve rengi koruyarak kurutulur. Tohum kapsülleri ise hassas oldukları için daha nazik bir havada kurutma tercih edilir. Çalılar ve Dal Parçaları: Genellikle havada asılarak kurutulur; bu, şeklin bozulmasını önler. Böcekler: Özel koruyucu yöntemlerle (örneğin etil asetat veya dondurarak) zarar görmeden korunur; ardından uygun kutularda sergilenir.
Her nadireye ait küçük bir hikâye ve bilgi parçası eklenir: Tür adı (Latince ve yerel isim) Toplandığı yer ve tarih Toplayanın adı veya notları Bu etiketler, koleksiyonun hem bilimsel değerini artırır hem de izleyeni o an ve mekâna götürür.
Kuru, serin ve karanlık bir ortam tercih edilir. Kurutulmuş örnekler asitsiz kâğıtlar veya özel kutular içinde korunur. Böcek koleksiyonları, küçük cam kutular veya özel sıvılarda muhafaza edilir. Düzenli havalandırma ve kontrolle küf, böceklenme gibi zararlar önlenir.
Cam çerçevelerde sunum: Düz preslenmiş çiçekler, arka fonla kontrast oluşturacak şekilde şeffaf çerçevelerde sergilenebilir. Herbaryum tarzı: Bilimsel bir sunumla, tür adı ve açıklamalarla birlikte saklanabilir. Sanatsal kolajlar: Kurutulmuş çiçekler, eski kâğıtlar, yazılar ve çizimlerle birleştirilerek “botanik mektuplar” ya da günlük sayfaları hazırlanabilir. Ziyaret defteri gibi sunumlar: Her çiçek bir geziye, bir mevsime, bir hikâyeye bağlanabilir.
Doğanın binlerce milyonlarca yılda şekillendirdiği kayalar ve taşlar, zamana tanıklık ederler.
Buzulların aşındırdığı, rüzgârın oyduğu, suların parçaladığı çeşit çeşit form ve dokuya sahiptirler.
Her biri, içinde zamanın çeşitli izlerini taşır.
Kıyıda yürürsün, ellerin boş… sonra birkaç fısıltıyla dönersin. İşte beachcombing budur.
Deniz kıyıları, dalgaların bıraktığı hazinelerle doludur.
Deniz kabukları, yosunlar, minik taşlar ve deniz canlılarının kalıntıları…
Bu toplama sanatı, “beachcombing” olarak adlandırılır ve doğaya saygı temelinde yapılmalıdır.
Sadece aşırı miktarda değil, bulunduğu ekosisteme zarar vermeden, ölçülü olarak toplanmalıdır.
Denizin verdiği yeterlidir. Gerisi dalgalara kalır.
Dalgaların ve rüzgârın kıyıya bıraktığı, doğal olarak şekillenmiş ağaç parçalarıdır.
Sanatsal ve doğal dekorasyonlarda sıklıkla kullanılır.
Doğal döngünün bir parçası olarak, bu tahta parçalarının toplanması ekosisteme zarar vermez;
ama yine de dikkatli ve ölçülü olmak gerekir.
Her lodos tahtası, kıyının bir hafızasıdır,
üstünde hâlâ geçmiş bir fırtınanın tuzu vardır.
Toplanan doğal materyallerin, özellikle deniz kabukları, lodos tahtaları ve kayaların saklamadan önce temizlenip dezenfekte edilmesi hem hijyen hem de uzun ömürlülük açısından önemlidir.
Deniz Kabukları
– Tuzlu suda 1–2 gün bekletilir.
– Ardından temiz suyla iyice durulanır.
– Gerekirse eski bir diş fırçası ile nazikçe fırçalanabilir.
– İnatçı kalıntılar için hafif sirke çözeltisi kısa süreli olarak kullanılabilir (ancak dikkatli olunmalı, aşındırıcıdır).
Lodos Tahtaları (Driftwood)
– Güneş altında tamamen kurutulur.
– Üzerinde yosun, küf veya yumuşak yüzey varsa hafifçe zımparalanabilir.
– Çok nemli parçalar küf riskine karşı açık havada dinlendirilmelidir.
– İsteğe bağlı olarak fırında düşük ısıda kısa süreli kurutma uygulanabilir (50–60°C civarı).
Kayalar ve Taşlar
– Temiz suyla yıkanır, güneşte kurutulur.
– Eğer üzerinde canlı kalıntısı veya yosun varsa, hafif sabunlu ya da düşük oranlı sirke veya dezenfektanlı suyla temizlenebilir.
– Metal fırça önerilmez, yüzeye zarar verebilir.
Her parça, temizliğin ardından kendi hikâyesine hazır hâle gelir.
Topladığın her örnek-bir taş, bir çiçek, bir deniz kabuğu-bir zaman parçasıdır.
Onları korumak, yalnızca saklamak değil, aynı zamanda bir öyküyü sürdürmektir.
Etiketleme: Küçük Notlar, Büyük Anlamlar
Her örnek, aşağıdaki bilgilerle birlikte etiketlenmelidir:
– Tür adı (Latince ve yerel adı)
– Toplandığı yer
– Tarih
– Toplayanın adı veya gözlem notları
Her etiket, bellekte açılan bir pencere gibidir.
Saklama: Sessizce Korunan Koleksiyonlar
– Kuru, serin ve karanlık alanlar tercih edilmelidir.
– Özellikle ahşap parçalar, nemden uzak tutulmalıdır.
– Kabuklar ve taşlar, doğal kumaş torbalarda veya bölmeli kutularda dinlenmeye bırakılabilir.
– Hassas böcek örnekleri, cam kutularda ya da özel koruyucu sıvılarla muhafaza edilmelidir.
– Düzenli havalandırma, küf ve haşere oluşumunu önler.
Sergileme: Göstermekten Çok Anlatmak
– Cam vitrinler, doğal ahşap raflar veya taş, kumaş, kil gibi malzemelerden yapılmış standlar tercih edilebilir.
Telif Hakkı © 2025 Meadow Wanderer - Tüm Hakları Saklıdır./ All rights reserved